Agatha All Along dizisi geçtiğimiz günlerde finalini yaptı. Marvel’ın son dönemde çıkardığı dizi ve filmlerin akıbeti malum. Bu kötü gidişatı toparlamak için tüm tuşlara bastıkları da açıkça görülüyor. Evrene çok fazla bulaşmadan kendi hikayesini anlatan Agatha All Along nasıl olmuş? Dilerseniz incelemeye geçelim.
Bu yazı Agatha All Along hakkında spoiler içerebilir.
Uzun Zaman Sonra
Agatha All Along ne yazık ki çıkması gerekenden epey sonra çıkan bir dizi. En büyük problemi de tam olarak bu noktada başlıyor. 2021 yılında yayınlanan WandaVision’ın hemen akabinde çıkışını gerçekleştirse, bana kalırsa şu an aldığı tepkinin çok daha iyisini alabilirdi. Ancak üzerinden bu kadar zaman geçmesinin ardından çoğu kişi bu karakterin kim olduğunu bile unuttu. Sonuçta Agatha, yan karakterin de yan karakteri desek yanlış olmaz.
Dizimiz, WandaVision’dan da hatırlayacağımız Westview kasabasında geçiyor. Agatha’nın Scarlet Witch’in büyüsüne kapılmasının ardından nasıl bir hayat yaşadığı, ilk bölümde izleyiciye hızlı bir şekilde aktarılıyor. Bunu tıpkı WandaVision’daki yerel halkın yaşadığı kişilik manipülasyonu olarak tanımlarsak yanlış olmaz sanırım. Ancak dizinin akıllıca yaptığı işlerden biri kesinlikle WandaVision dizisindeki gibi bu süreci uzatmaması ve doğrudan asıl olaya yönelmesi. Asıl olay ise kısaca, güçlerini kaybeden Agatha’nın eski ihtişamına tekrar ulaşmak için yeni güçler kazanma macerasına çıkması olarak özetlenebilir.
Bu süreçte, Agatha’nın yanında bulunan Joe Locke’un hayat verdiği “Teen” karakteri de hikayenin önemli bir ögesi. Güçlerini kazanmak için çıktığı yolda, aslında her cadı hikayesinde klasikleşen bir Cadılar Meclisi kurulduğunu görüyoruz. Patti LuPone’nin canlandırdığı Lilia, Sasheer Zamata’nın canlandırdığı Jennifer ve Ali Ahn’ın canlandırdığı Alice karakterleri hızlı bir biçimde meclisin üyeleri haline geliyor. Hikayenin temel unsurlarından biri de sonradan bu meclise katılan Aubrey Plaza’nın canlandırdığı Rio karakteri, elbette.
Cadı Yolu
Dizinin teması olan, her bölümde farklı bir cadının kendi travmasıyla yüzleşerek yola devam etme hikayesi, benim oldukça hoşuma gitti. Hikayenin gidişatı ilgimi çekse de bunun zaman zaman tekrara düştüğünü itiraf etmem gerekiyor. Agatha All Along gibi tek kurşunluk hakkı olan dizilerde bunu yapmak oldukça riskli bir tercih. Ancak, söylediğim gibi, benim için bu risk tuttu. MCU, yıllardır devam eden bir evren ve içerisine giren karakterlerin artık haddi hesabı yok. 9 bölümlük kısa bir dizide, her bölümün ardından yan karakterlerin derinleştirilip hikayeye katkılarının sağlanması, oldukça hoşuma gitti.
Elbette, yan karakterlerin hikayesi sunulurken ana karakterlerimiz de bundan geri kalmıyor. Agatha ve Teen karakterleri arasındaki ilişkinin giderek kuvvetlendiğini gözlemlemek mümkün. Hatta öyle ki, hikayenin bir noktasında Agatha’nın daha önce göstermediği duygusal tepkilerin gün yüzüne çıktığı durumlar yaşanıyor. İki karakterin kimyası açısından birbirleriyle oldukça uyumlu olduğunu söyleyebilirim. Aralarında geçen konuşmalar ise zorlama diyaloglardan ziyade organik bir şekilde gerçekleşiyor.
Diziyi Marvel’ın son dönemde çıkardığı işlerle kıyaslarsak, Agatha All Along oldukça iyi bir noktada. Özellikle She-Hulk ve Ms. Marvel gibi yapımlara bakınca, zaten aksini söylemek mümkün değil. Bütçe olarak kesinlikle onların seviyesinde değil. Ancak buna rağmen, kamera arkasındaki ekibin kıvrak zekası diziyi olduğundan daha iyi bir noktaya taşımış. Gerek karakterlerin gelişimi, gerekse kurguda yapılan ustaca oyunlar diziyi üst seviyeye çıkarıyor. Tempo olarak izleyiciyi içine çekmesinin yanı sıra her bölüm bir öncekinden daha iyiye doğru gidiyor. Ancak ne yazık ki final için aynı şeyi söyleyemem. Son bölüm, dizinin klasik bir Marvel yapımına dönüşmesine neden oluyor.
Hikayenin Bitişi Ve Detaylar
Hikayenin sonunda geldiğimiz nokta, klasik bir Marvel finali. Keskin bir son vermek yerine, arada kalmış soru işaretleriyle dolu bir son tercih ediliyor. Muhtemelen, potansiyel bir ikinci sezona kapıyı kapatmamak için böyle bir yol izlediler. Ancak dizinin gidişatına bakınca, bu ne yazık ki kötü bir karar. Hikayenin sonunda Agatha da öğreniyor ki “Teen” aslında Wanda’nın oğlu Billy. Burada bir ters köşe yapılarak, aslında Agatha’nın en başından beri her şeyin farkında olduğu ortaya çıkıyor. Bununla ilgili bir sıkıntım yok; hatta bence bu, akıllıca bir karar. Kurnazlığı ve işgüzarlığıyla tanınan bir karakterin, kendi amacı için Billy’yi bu şekilde manipüle edip istediği noktaya getirmesi, gerçekten takdire şayan.
Dizideki bütün karakterlerin bir şekilde aslında birbirleriyle bağlantılı olmaları, neredeyse her şeyin Agatha’nın yıllar önce başlattığı bir düzenbazlık yüzünden yaşanıyor olması oldukça akıllıcaydı. Daha önce de bahsettiğim gibi, yan karakterlerin hikaye içerisinde kendi hikayelerinin tamamlanması da hoş bir detaydı. Dizinin Agatha ve Billy ikilisini getirdiği nokta ise benim için tamamen bir boşluk. Açık olmak gerekirse, MCU’nun geleceğinde umarım yanılırım ama Agatha ve Billy karakterlerine bir gelecek olduğunu düşünmüyorum. Scarlet Witch için bile geleceğinin soru işareti olduğu bir evrende, bu iki karaktere yer bulmak neredeyse imkansız gibi. Elbette Marvel’ın elinde kullanabileceği sonsuz hikayeler olsa da, geçmiş yıllardan öğrendiğimiz şeyler bunun gerçekleşmeyeceği yönünde ağır basıyor.
Oyunculuklardan bahsetmek gerekirse, herkesin iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Kathryn Hahn ve Aubrey Plaza başta olmak üzere kadronun tamamı kendisine verileni en iyi şekilde yapıyor. Kullanılan müziklerin de gayet yerinde ve dizinin atmosferine uyumlu olduğunu söylemeliyim. Teknik tarafta ise yine herhangi bir noktada göze batan olumsuz bir şey olmuyor. Dizi, genel olarak ortalama ve üzerinde kalmayı başarıyor. Yazının başında da bahsettiğim gibi, dizinin en büyük problemi bu kadar uzun bir süre sonra çıkmış olması. Kötü gidişatın ardından duyurulan büyük projeler herkesin malumu. Onların öncesinde gelmesi, zamanlama olarak eksiden başlamasına sebep oluyor.
Son Sözler
Agatha All Along, dokuz bölümüyle birlikte izleyicisini üzmeyecek bir yapım. WandaVision tadını tam olarak alamayacak olsanız da o tonların benzerinde dolaşıyor. Dizinin yayınlanan fragmanlarda ve tanıtım döneminde oldukça kötü göründüğünü kabul etmeliyim. Hatta bir ara sosyal medyada dizinin sürekli adının değişmesinden ötürü dalga konusu bile olmuştu. Kafa yormadan eğlenebileceğiniz bir dizi arıyorsanız, Agatha All Along size göre. Ama eğer “ben ciddi bir şey arıyorum ve içerisinde kaybolmak istiyorum” derseniz, yanıldığınızı söylemeliyim.
Ali Can Bartu Sakarya‘nın tüm yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Yorumlar