The Spongebob Movie: Sponge on the Run filminden sonra gelen Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie, Nickelodeon tarafından pişirilip Netflix’te sunulan bir Süngerbob spin-off’u. Süngerbob dizisinden tanıdığımız orijinal kadrosu tarafından seslendirilen bu yapım, Süngerbob animasyonlarından tanıdığımız Sandy Cheeks karakteri üzerine münhasır bir hikaye sunuyor.
Teksaslı Sincap
Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie, Bikini Kasabası’nın alışılmış sakinliği ve her an bir olayın patlak verebileceği nostaljik sularında perdesini açıyor. Cümbür Cemaat açılan perdede Sandy’nin başrolü oynadığı bir müzikalle izleyicilere selam veriyor. Pek tabi, her şeyin bu kadar kusursuz olmasını kaldıramayan ve bizi gerçeklerden ayırarak sinemaya bağlayan kırılma noktası, filmin ilk dakikalarında kendini gösteriyor. Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie anlatısında izleyeceğimiz bütün fasılların sorumlusu ya da kırılma noktası olarak adlandırabileceğimiz şey B.O.O.T.S yani Sandy’nin bilim kadını olarak bulunduğu araştırma şirketi. B.O.O.T.S’un Bikini Kasabasını yerinden almasıyla birlikte kasabanın dışında kalan Sandy ve Süngerbob’un kasabayı kurtarmasını konu alan bir eser Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie.
Filmde yaşanan maceralardan ziyade, B.O.O.T.S’un gerçekleştirmek istediği amacın filmin temel yapı taşını oluşturduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, bu amaca ayrı bir paragraf açmanın gerekliliği, filmi bitirdiğimde aklımda beliren tek düşünce oldu.
Metalaşma
B.O.O.T.S, daha önce belirttiğim gibi Sandy’nin de çalıştığı bir araştırma şirketiydi. Şirketin içerisindeki değişiklikler sonucunda, B.O.O.T.S’un bulunduğu pozisyondan farklı bir yöne evrilip kapitalist bir dev olmaya karar vermesi, olayların başlangıç noktasıydı. Bu yeni yönelim, Süngerbob ve arkadaşlarının kendi benliklerinden yoksun, yabansı ve nihayetinde metalaşmış bir hale gelmesini içeriyordu. Genetiği değiştirilmiş hayvanlar gibi ne tamamen yaşıyor ne de ölüler: kendilerini oluşturan karakteristik özelliklerden uzaklaşmış, parayla alınıp satılabilen ruhsuz et parçalarından ibaret olacaklardı.
Bahse konu metalaşma örneğini, yediden yetmişe hitap edebilen bir animasyon olan Süngerbob dizisinin son halkası Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie en basit ama en etkili şekilde izleyicilerin önüne serdiği kanaatindeyim. Buna rağmen, elindeki bu güçlü potansiyeli Süngerbob’a özgü absürt öğeler ve hayal gücünün sınırlarının olmadığı bir sanat olan animasyonda yeterince değerlendiremedi ve vasatı aşamadı.
Hazır Olamayabiliriz Kaptan
Animasyonların en güçlü yönünün sadece hayal gücüyle sınırlı bir alan olması nedeniyle onlarla özel bir bağ hissediyorum. Gerçek hayatta mümkün olmayan şeylerin ekrana yansıtılması, animasyonların potansiyel sınırlarının ne kadar geniş olabileceği konusunda beni sürekli şaşırtıyor. Özellikle de Süngerbob gibi her kareye farklı bir şekilde sığabilecek karakterlere sahip olmak büyük bir avantaj. Ayrıca, teknolojinin inanılmaz derecede gelişmesi, izlediğimiz filmlerden beklentilerimizi artırıyor. Fakat, ne yazık ki, Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie bu potansiyelin ve kaynakların çoğunu kullanmadan bir kenara itmiş bir durumda.
2000’lerin başında izlediğimiz Spy Kids CGI’larını hatırlıyor musunuz? Maalesef, Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie‘de kullanılan CGI’lar, Spy Kids‘in önüne geçemiyor. Ayrıca, animasyonların estetikten uzak, sığ ve yersiz kullanımı, Süngerbob’a özgü absürt mizahı da olumsuz etkilemiş durumda. 2000’lerin başında bu tür absürt animasyon ve CGI’ların kullanımı belki bizi güldürebilirken, günümüzde bu durum büyük bir hayal kırıklığına yol açıyor. Üzülerek belirtmeliyim ki, Saving Bikini Bottom: The Sandy Cheeks Movie bende acı ve ekşi bir seyir bırakmış durumda.
Ömer Faruk Edremit‘in diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Yorumlar