0

Yedi bölümlük bir mini dizi olarak çıkan Ted, 1993 yılına dönüyor ve John ile Ted’in dostluklarının ilk zamanlarını ele alıyor. Ted, canlanan bir ayıcık olarak ününü kaybetmiştir ve artık John’un ailesiyle sıradan bir yaşam sürdürmektedir.  Dizi, her bölümde Ted’in bir parçası olduğu bu sıradan aile yaşantısının başka bir noktasına değinen kesitler sunuyor. Bu yönüyle klasik Amerikan sitcom dizileri (Full House, 1987 vb.)  tadında ilerliyor gülme efekti olmadan ve doğal olarak bolca Family Guy‘ı andırıyor. Fakat daha masum, daha sevecen ve daha duyarlı bambaşka bir Ted karşımıza çıkıyor.

Ted ile John 90’larda

Family Guy (1999-2024) TV çizgi film serisi ile ünlenen yönetmen-yazar Seth MacFarlane 2012 yılında Ted filmiyle karşımıza çıkmıştı. Filmde zamanında mucize eseri canlanmış olan ayıcık Ted ile John’un (Mark Wahlberg) anlatılıyordu. Ancak tabii ki bu dostluk MacFarlane‘in tarzında belden aşağı esprilerle ve argo ile bezeli bir yetişkin komedisiydi. Sempatik ayıcık Ted bütün terbiyesizliklerine rağmen izleyicilerin beğenisini ve sevgisini kazanınca 2015 senesinde Ted 2 filmiyle yeni bir macerayla bir kez daha sinemalara gelmişti. Şimdi ise 9 senenin ardından bu sefer dijital platform mini dizisi olarak tekrar karşımızda. Yaratıcı ve yönetmen koltuğunda yine Seth MacFarlane‘in yer aldığı dizi filmiyle aynı isimde Ted olarak Peacock platformunda yerini aldı. Aynı zamanda ayıcık Ted’in seslendirmesi de filmlerde olduğu gibi yine MacFarlane‘e ait.

Bu Ted Başka Ted

Bu sefer Ted, filmlerinin aksine daha geniş bir kitleye hitap etmeye çalışan bir sıcak aile içeriği olmaya çalışıyor. Ancak buradaki değişim Gora‘daki (2004) 216’nın Arif v 216‘da (2018) geçirdiği değişim gibi sırıtmıyor. Dizinin John’un ve Ted’in daha çocuk oldukları bir dönemde geçtiğini göz önünde bulundurduğumuzda dizideki masumiyet mantıklı bir çerçeveye oturuyor. Elbette dizide yine argo kullanımı, cinsel içerikli espriler vb. ögeler yer alıyor, ancak filmlerindekinden daha zararsız ve sözde kalıyor. Ayrıca hikaye 90’larda geçmesine rağmen feminizm, lgbtq+ hakları, ırkçılık gibi birçok sosyal meseleye değiniliyor, hatta bazı bölümler ders niteliği barındıracak noktaya geliyor. MacFarlane bunu hikayeye başarılı bir şekilde yediriyor. Oyuncu kadrosu ve canlandırdıkları karakterler ise oldukça başarılı. Ailenin diğer üyeleri Ted kadar ilgi çekiyor ve ön planda bulunuyor. Müzikleri ve çekimleri ile zaten tam bir Amerikan sitcom atmosferi yaratılıyor ancak klasik sitcomlardaki gibi yapay set ortamı hissiyatı uyandırmıyor, hayatın içinden hissettiriyor. Ted’in CGI’ı ise oldukça başarılı ve gerçekçi duruyor.

Ted, John ile Ted’in dostluklarının köklerine inen yedi bölümlük bir mini dizi olmasına rağmen filmlerinden fazlasını vaat eden nitelikli, duyarlı, modern ve muzip bir başarılı bir aile dizisi olarak karşımıza çıkıyor. Birkaç hafta önce Peacock platformunda yayınlanan dizi Türkiye’de sesini fazla duyuramamış olsa da olumlu yorumları ve 8.0 IMDb puanı ile filmlerinden bile daha çok beğenildiğini kanıtlıyor. Topladığı beğeniyle mini dizinin devam edebileceği sinyalleri de veriliyor.

Buğra Mert Alkayalar‘ın diğer yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi TwitterInstagramDiscord ve Letterboxd aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Shogun 3. Bölüm İnceleme

Mr. & Mrs. Smith: Komik, Seksi ve Romantik

Elden Ring Kısım 1: İlahların Peşinde Bir Yolculuk

Previous article

Shogun 4. Bölüm İnceleme

Next article

You may also like

Comments

Comments are closed.

More in Televizyon