X-Men '97: 3. Bölüm İncelemesi

X-Men 97‘nin üçüncü bölümü “Fire Made Flesh”te başka bir evrenden gelen Jean Grey’i tahlil eden Beast, yanlarındaki Jean Grey’in aslında klon olabileceğinden şüphelenir. Esasında önceki bölüm sonunda kapıda belirip Wolverine’in kollarında bayılan diğer Jean’in gerçek Jean olduğu kanısı hakim. Acaba esrar perdesi aralanacak mı?

Önceki yazımızda da olduğu gibi, bu yazımızda da spoiler mevcuttur.

Kimlik Krizi: Bir Jean Var Jean’den İçeri!

Ellerinde iki Jean Grey olan X-Men ekibi, yaptıkları DNA testiyle daha henüz kucağına çocuğunu alan Jean’in klon olabileceği sonucuna varır. Ancak ne Jean ne de X-Men ekibi sonuçtan tatmin. Dolayısıyla tahlillerin sürdürülmesine karar verirler. Ancak Beast, Jean’i klonlayanın, X-Men’in azılı düşmanlarından olan Sinister’ın olduğu düşüncesine kapılır.

Dolayısıyla, çocuğu kucağında Jean’e Sinister ulaşır. Sinister’ın Jean’i klonladığı doğru çıkar. Sinister’ın klonladığı Jean, asıl Jean’in zihnini ele geçirir. Böylece Jean, çizgi romanlardan da aşina olduğumuz Goblin Queen kimliğini benimser.

Zihin Oyunları

Okulu Goblin Queen sayesinde ele geçiren Sinister, X-Men ekibinin travmalarını kullanıp onların zihinleriyle oynar. Sürreal bir anlatı sunan üçüncü bölüm, modern animasyon tekniklerinden de faydalanarak görsel bir şölen sunmayı da ihmal etmiyor.

Gerçek Jean Grey, ekibi sanrılardan kurtardıktan sonra, Goblin Queen tarafından tekrardan saldırıya uğrarlar. Böylecek Magneto ve Cyclops ekibi bölerek Sinister’ın peşine düşerler. Anlatısal olarak da gerilimi yüksekte tutan X-Men ’97, karakterleriyle birlikte seyircinin de gerçeklik algısını büküyor. Gerilimi de dorukta tutan bu bölüm, ilk iki bölümle birlikte şimdiden yılın en iyi dizilerinden biri olma yolunda gidiyor.

Kim Olduğunu Hatırla

X-Men ’97 klon anlatısı üzerinden kişinin kendisiyle mücadelesini ele alıyor. Goblin Queen’in dediği üzere: “Bizler hatırladığımız kadar varız.” Kimlik, benlik ve hafıza üçgeni içinde ilerleyen bölümde Jean Grey’in (ya da Goblin Queen’in) geçmişine giderek anlatı çetrefilli hale geliyor. Nihayetinde, Jean’in zihni Goblin Queen’i ele geçirerek Sinister’la savaşıyor. Sinister, Scott’un oğlu Nathan’a virüsü bulaştırıyor. Bunun üzerine Bishop ve Nathan bebek geleceğe yolculuk ediyorlar. Goblin Queen, Madelyne Pryor ismini alıyor. Böylece bizleri sonraki bölüm için soru işaretleriyle baş başa bırakıyorlar. Bishop şifayı bulabilecek mi? Madelyne Pryor’un sonraki bölümlerde maceraları neler olacak?

Sonuç olarak nefeslerimizi tuttuğumuz bir üçüncü bölümle X-Men ’97 şimdiden bir başyapıt olmaya aday dizilerden. Bölümden ufak bir kesiti aşağıda sizlerle paylaşıyorum. İyi seyirler!