Spor filmleri özel ilgimin olduğu bir tür değildir ancak iyi örneklerini yakalamayı hep çok sevmişimdir. Özellikle son yıllarda çıkan Hustle, Ford v Ferrari ve Air gibi filmleri hep severek izledim. Son günlerde bu türde severek izlediğim filmlerden birisi de Netflix’te gösterime giren Rez Ball oldu.
Rez Ball, Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapmış bir film. İlham verici hikâyesini eski bir muhabir olan Michael Powel’ın Canyon Dreams: A Basketball Season on the Navajo Nation isimli kurgu dışı kitabından hareketle oluşturuyor. Yönetmen koltuğunda Sydney Freeland olan filmin senaryosunu kitabın yazarı ve filmin yönetmenine ek olarak Sterlin Harjo’nun da olduğu 3 kişilik bir ekip yazmış.
Bu yazı film hakkında spoiler içerebilir.
Gelişen Bir Karakter Değil, Koca Bir Takım
Rez Ball, New Mexico’da eyalet şampiyonluğu kazanan Chuska Lisesi Savaşçıları basketbol takımının bir sezonunu anlatıyor. Film, başkarakterlerin tanıtımı ve onların yaşadıkları zorluklarla başlıyor. Öncelikle, annesi ve kız kardeşini bir yıl önce sarhoş bir sürücünün neden olduğu kazada kaybeden takımın yıldız oyuncusu Nataanii Jackson (Kusem Goodwind) ile tanışıyoruz. Ardından, bekâr annesi Gloria’ya (Julia Jones) destek olmak için okul öncesinde bir hamburgercide çalışan en yakın arkadaşı Jimmy Holiday (Kauchani Bratt) ile tanışıyoruz. Son olarak, büyük bir WNBA oyuncusu olan ancak kariyerinde yaşadığı başarısızlık sonrası eve dönen Koç Hobbs (Jessica Matten) da önemli bir karakter olarak öne çıkıyor.
Nataanii, etkileyici bir sezon açılışında takımını zafere taşırken, bazı problemlerini derinlerde yaşamaya devam ediyor. Sahada mükemmel performans sergileyen, zahmetsizce basketler atan Nataanii, basketbolu adeta ana dilini konuşur gibi oynuyor. Ancak, sahadaki bu başarısının aksine, vücut dili ve tavırları onu takım arkadaşlarından ayıran bir ağırlık taşıyor. Natanii bir sonraki maça gelmediğinde, takımı sarsıcı bir haber alıyor. Nataanii intihar etmiş oluyor ve takım yıkılıyor.
Film merkezine aldığı karakteri henüz 10. dakikada imha ederek ani ve oldukça etkileyici bir geçişle Jimmy’ye kaydırır. Koç Hobbs, Jimmy’yi kaptan olarak atayarak ona büyük bir sorumluluk yükler. Artık Jimmy hem takımı bir arada tutmak hem de sezon boyunca onları yönlendirmek zorundadır. Hobbs’un takım oluşturma yöntemleri sıra dışı ve eğlencelidir. Bir gün takımı büyükannesinin koyun çiftliğine götürür ve dağlara kaçan koyunları geri getirmek için birlikte çalışmaları gerektiğini söyler. Bu deneyim, Jimmy’nin Navajo geleneklerinin, özellikle de dilin değerini anlamaya başlamasını sağlar. Takım, birkaç zorlayıcı yenilgiden sonra Navajo geleneklerinden güç almayı başarır ve bu kültürel mirası stratejik bir avantaja dönüştürür. Kendi ana dillerinde oynayarak, rakip takımların onları anlamasını zorlaştırırlar.
İyi Tempo, Akışkan Kamera
Senarist ekibinden Harjo ve yönetmen Freeland ağır duygusal anları zaman zaman kendini küçümseyen esprilerle dengeleyerek kurgu dışı kitaba ek olarak filme başarılı bir mizah katıyorlar. Sonuç olarak, hem tanıdık hem de yenilikçi bir atmosfer sunan bir film ortaya çıkıyor. Tüm bunlar olurken bir şey fark ediyoruz. Spor filmlerinde genellikle bir sporcunun gelişimini izleriz. Ancak Rez Ball’da tek bir karakterin değil tüm takımın gelişimini izliyoruz. Her ne kadar Hobbs ve Jimmy daha önde görünse de gelişen bu karakterler değil takımın tamamıdır.
Freeland, teknik açıdan iyi bir filme imza atmış. Görüntü yönetmeni Kira Kelly basketbol sahnelerini çekerken akıcı kamera hareketleri ve stilistik ağır çekim teknikleri kullanarak etkileyici bir görsellik sunuyor. Bu aksiyon sahneleri, ana karakterlerin travmalarını ve sevinçlerini paylaşmalarına olanak tanıyan karakter geliştirme anlarıyla iyi bir denge sağlıyor.
Filmde teknik açıdan iyi olan bir diğer şey de kurgu. Film baştan sona iyi bir tempo tutturuyor. Kurgu masasında Jessica Baclesse’in oturduğu film hikâyesini anlatırken iyi bir matematik kurmuş. Yaklaşık her 15 dakikada bir basketbol maçı var. Bu maç aralarında tempo düşüyor ve hikâye derinleşiyor. Maç sahnelerinde de hikâyeler birbirine bağlanırken tempo yükseliyor.
Yine de bu konuda da bazı sıkıntılar var. Çünkü hikâyeler arasındaki bağlar tam olarak birbirine iyi bağlanmış değil. Örneğin Koç Hobbs’un duygusal yolculuğunu uzun bir süre göz ardı ederek son sahnelerde beklenen duygusal ağırlığı ondan alıyor. Jimmy’nin, ekibe Navajo dilini öğretmeye yardımcı olan iş arkadaşı Krista (Zoey Reyes) ile olan ilişkisi, sadece belirli bir olay örgüsü noktası için var gibi görünüyor ve derinleşmiyor. Ancak, Jimmy’nin yolculuğu, annesinin hikâyesiyle iyi bir denge oluşturuyor. Jimmy, mirasını ve liderlik sorumluluğunu benimserken annesi, karamsar bakış açısını aşmaya çalışıyor. Çalışarak ve alkol bağımlılığıyla başa çıkmak için AA toplantılarına katılarak kendi mücadelelerini sürdürüyor.
Kaçırılmayacak Bir Spor Filmi
Rez Ball hikâyesini kurarken yaptığı yanlışlara rağmen asla telaşa girmeyen, abartısız ve ilham verici bir film olmayı başarıyor.
Hem kültürel olarak özgün hem de evrensel bir duygu taşıyan bir film. Ayrıca, izleyiciye baştan sona eğlenceli bir deneyim sunuyor. İyi hissettiren spor filmlerine son yıllardan iyi bir örnek.
Can Ahmet Çelik‘ın diğer yazılarına bakmak için buraya tıklayınız.
Daha fazlası için bizi Youtube, Twitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Yorumlar