0
Bizi Instagram'da Takip Et

Son zamanların popüler fikri olan oyunların film uyarlamaları hız kesmeden devam ediyor. Dizi dünyasında daha kaliteli işler görsek de beyaz perdede bu uyarlamaların pek işe yaradığı söylenemez. Ülkemizde 9 Ağustos’ta vizyona girecek Borderlands de ne yazık ki onlardan biri. Oyuncu kadrosunda Cate Blanchett ve Kevin Hart gibi popüler isimleri bulunduran filmimizi, dilerseniz spoiler‘lı bir biçimde inceleyelim.

Nedir Bu Borderlands?

Borderlands dünyası, günümüzden çok uzakta, 2800’lü yıllarda geçiyor. Koca koca şirketlerin kolonileşme ve hammadde bulma amacıyla gezegenleri dolaştığı bir gelecekte. Hikayemiz de tam bu evrenlerden biri olan Pandora’da gerçekleşiyor. Oyunlardan hatırlayacağımız Atlas şirketi, yine filmin olmazsa olmazlarından. Üçlemeden hatırlayacağımız birkaç karakteri görebileceğimiz Borderlands, çoğunluğun favorisi olan Lilith karakterine odaklanıyor.

Usta oyuncu Cate Blanchett‘in canlandırdığı karakterin yanı sıra, yine oyunlardan hatırlayacağımız Roland karakterini Kevin Hart canlandırıyor. Filmi izlemeden önce akıllara gelecek ilk sorulardan biri elbette oyunları oynamaya gerek var mı? Hayır, oyunları oynamanıza hiçbir gerek yok. Zaten filmin de oyunları pek umursadığı söylenemez. Normalde Borderlands, marka ve tarz olarak eğlenmeyi her zaman kendine hedef koymuştur. Peki film bizi eğlendirebiliyor mu? Bu koca bir soru işareti.

Borderlands Film İncelemesi | Arakat Mag

Neler Oluyor?

Film aslında hızlı bir biçimde başlıyor. Hikayeyi direkt suratınıza fırlatıyor; evreni ve karakterleri olayların gidişatıyla tanımanızı istiyor. Hikaye de aslında oldukça klişe. Ortada önemli bir çocuk var ve ana karakterimiz ona ulaşmaya çalışıyor. Klişe olmasıyla hiçbir problemim yok; bu tür filmlerden asıl beklenen şey başta hikaye değildir zaten. Genel olarak Borderlands oyunlarının hikayesi de öyle ahım şahım bir şey değildir. Her zaman iyi aksiyonlar öncelikli olmuştur.

Peki ya filmde aksiyon sahneleri nasıl? İyi bir aksiyon sahnesi yok denecek kadar az. Oyun sahneleri oluşturulmaya çalışılmış, ama ortaya birbirinin aynısı olan sahneler çıkmış. Borderlands oyunlarının klasiğidir; bir aksiyon başladı mı uzadıkça uzar. Bunu filmde de uygulamaya çalışmışlar ama denemeden öteye gidemiyor. Filmde özellikle karakter çeşitliliği pek yok. Evet, sayı olarak fazla görünebilir, ama çeşitlilik açısından sanırım sadece Tina karakteri bir farklılık yaratabiliyordu.

Aksiyon sahnelerinin vasatlığının yanı sıra Borderlands, efekt konusunda da hiç iyi iş çıkarmıyor. Çoğu sahnede sırıtan CGI’lar oldukça kalitesiz duruyordu. Efekt kullanımını beğendiğim tek nokta, şehir ve mekânların tasarımları oldu diyebilirim. Oyundaki konumları oldukça iyi göstermeyi başarmışlar. Bazı sahnelerde, “Ben burayı bir yerden hatırlıyorum.” moduna sokmayı başarıyorlar izleyiciyi. Yine Borderlands‘in sevilen noktalarından biri, canlı şehirler ve mekânlardır. Şehirlerin yaşıyor oluşu ve görünen karakterler, oyunlara selam durur nitelikteydi.

Borderlands Film İncelemesi | Arakat Mag

Son Detaylar

Filme dair eleştiremeyeceğim konulardan biri oyunculuklar. Herkes elinden geleni yapıyor. Cate Blanchett her zamanki gibi böyle bir yapımda bile parlamayı başarıyor. Kevin Hart ise şaşırtıcıdır ki yeterli ekran süresine sahip değil. Roland karakterinin yer yer ön plana çıkartılmaya çalışıldığını görsek de bunun dozajı filmin içinde hiçbir zaman ayarlanamıyor. Son zamanların popüler yıldızı Ariana Greenblatt da rolünün altından kalkabilmiş. Kalan isimler için ise bir yorum yapmak doğru olmaz; hiçbirinin yeterli ekran süresi bulunmuyor. Film, kötü adam korkutuculuğu ve motivasyonu konusunda da pek bonkör davranmıyor. Atlas rolünde izlediğimiz Edgar Ramirez, ciddiye alınmaktan çok uzak bir karakter.

Borderlands genel olarak bakınca, tıpkı diğer filme uyarlanan oyunlar gibi bir noktada unutulup gidecektir. Dijital platformlara gelince, belki popülerliği artar ama bunun da çok mümkün olduğunu düşünmüyorum. Film, her şeyden önce eğlenceli değil. Düşük yaş kitlesi için bile bir noktada katlanılamaz olacaktır. Oyun uyarlamalarının en büyük problemleri bunlar belki de. Uyarladıkları eserin ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan kişilerin eline teslim edilmesi, olduklarından daha kötü görünmelerine sebep oluyor.

Ali Can Bartu Sakarya‘nın tüm yazılarına ulaşmak için buraya tıklayınız.

Daha fazlası için bizi YoutubeTwitter ve Instagram aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Daddio: Tek Mekan, İki Yabancı ve Hayat

Trap: Pop Konserinde Seri Katil Avı